30 Ağustos 2015 Pazar

Karavan Günlüğü / Ön Hazırlık

            Geçmişimi çok hatırlamasam da çocukluğumdan beri karavan tutkumun olduğunu biliyorum. Turanla tekrar bir araya geldiğimizde 79 model bedford'unu gördüğümde çok heyecanlanmıştım. Ufak tefek yurt içinde geziler yaptık ama uzun yolu gözümüz yemedi.

Şimdi Emre doğalı 5 yıl oldu, 2. bebek geldi ve Acun'dan bize 90 model eura mobil karavan hediye geldi ve hemen hazırlanıp Almanya'ya gittik. Tabii her şeyin çabucak olduğu bir hayat yok bizim gibilere. Eski araca binmeyi seviyorsan; tamir etmeyi, kendin için güzelleştirmeyi seviyorsan; farelerin yuva yaptığı bir karavanı temizlemeye çalışıyorsan işler senin için hep uzuyor. Almanya'ya vardığımızda Acunların karavan da bizim karavan da Tüv'den geçmemişti. Şansızlık Tübingen'de tatil zamanıydı ve Avrupa'da karavanı olmayan yoktu. Tamirler için beklememiz gerekiyordu ki karavan tamircisi Türk çıktı ve bizim karavanı evinin önüne çekip 4 günde halletti. 5 Ağustos'da Tüv'den geçtiler. Sanıyorduk ki 1 günde hazırlanır yollara koyuluruz. Rotamız balkanlardan Türkiye, yolumuz uzun, zamanımız kısa. Benim ve çocukların en geç 14 Ağustos'da İstanbul'da olmamız gerekiyor. Hızlı bir şekilde temizliğe giriştik ki bir de ne görelim bizim emektar, fare yuvasıymış. Bütün havalandırma borularını yemişler, yastıkların içine yuva yapmışlar, dolapların içinde yaşamışlar. Çoluk çocuk olduğundan, 2 senedir el değmemiş karavanımızı temizliğe giriştik. Acunların karavanı bizden hallice ama onların da fare misafirleri olmuş. Eski seyahatlardan kalma işlerle birlikte 3 günde ancak temizleyebildik. Bütün bu çırpınışlar sırasında Tübingen'in hava sıcaklığı 42 dereceyi gösterdi. Bir de içerileri düşünün. 
Ama bütün bunlar külfet değil; neşe, mutluluk ve zevk veriyordu. Fare leşini bulduğumuzda rahatladık. Bir de bütün seyahat sırasında koku çekmek vardı. 
Sabahları çoluk çocuk, kahvaltı derken işe geç başlıyor sabah 5'e kadar tamirdir, detaylardır devam ediyorduk. Ben sabah Ekin temposuyla gene güne başlıyordum. Bir yandan da eksikleri tamamlama çabamızdan Tübingen'deki yapı olsun, bio olsun bütün marketleri dolaştık. (Şimdi bu yazıyı yazarken motorlar çalıştı. 9 Ağustos saat 01:12. Gidiyoruuuuz…) 




Bir yandan da o kadar hayalperestiz ki ha bugün ha 5 saat sonra yola çıkıcaz diye hazırlanıp durduk. Ama ne mümkün. Tamirler yapıldı; temizlikler bitti; alış verişler tamam. Şimdi de yerleş babam yerleş. Bizim yine kolay. Acun hem ev kapatıyor, hem de seçenek bol deneyim çok. Sonuçta sıkı bir çalışmayla, yardımlaşmayla ve karavanla yolculuk yapma heyecanıyla her şeyi yoluna soktuk ve şimdi yollardayız. 

İstikamet Türkiye ama bizim vaziyet muallak. Karavan Türkiye'ye girebilecek mi bilmiyoruz. Turan ingiliz vatandaşı ama araç üzerine olursa Türkiye'ye sokabilmesi için 180 gün yurt dışında yaşamış olması gerekiyor. Öyle bir şey yok. Biz de karavanı Acun'un üstünde bıraktık ve vekalet aldık. Sokabilirsek yaşasın yoksa Yunanistan'da bir campingde bırakacağız.