18 Şubat 2015 Çarşamba

Yeniden Doğuş

Tekrar merhaba herkese,

bloguma uzun süre ara verdim; hamilelikle ilgili deneyimlerimin en yoğun olduğu dönemde. Pek neşeli olmayan bir sebep yatıyor altında maalesef. Bebeğimizin 3 boyutlu ultrason kontorlünde pes ekinovarus yani clubfoot yani çarpık ayak olduğunu öğrendik. Tabii ne olduğunu tam kavrayamadan büyük bir yıkıntı, üzüntü, karmaşa, şüphe, korku, acı, şok, sorumluluk ve daha bir sürü duyguyu bir arada yaşadık. Zaman geçtikçe, neyin ne olduğunu öğrendikçe bir çoğu ortadan kaybolsa bile üzüntü gitmek bilmedi bir türlü.

Fiziken de iri, güçlü bir insan olduğum için ruhumunda hep onun içindeki güçlü olan olduğuna inandım ve öyle çizdim zorluklara karşı olan duruşumu. Hamileliğimin 24. haftasından sonraki bir buçuk ayımı amniyo sentez  sonuçlarını bekleyerek geçirdim sakin bir şekilde. Biliyordum  ağlamak, hırpalanmak yalnızca bana değil "Ona" da zarar diye. "O"nun için normal olan anne karnı gelişimine tedirginlik eklemek istemedim. Bekledim güçlü bedenimin içindeki güçlü sandığım ruhla. Sonuçlar yanlızca pev'li bir bebeğimizin olacağını söyledi bize. Çeşitli, iyileşmenin hızlı olduğu, uzun bir süreçti tedavi süresi ama sonuç her çocuk gibi yürüyen, koşan bir çocuk.

Emre'de olduğu gibi bu sefer de öğrenmek istemediğimiz cinsiyetini yine bir doktor ağzından kaçırı vermişti; bir kızınız olacak diye. 1000 de 1 görülen bir deformasyon kızımızla birlikte 2000 de 1 olasılığa düşmüştü. Şansızlığın bu kadarıydı yani.
Bizim için zor bir seneydi. Oğlumda yüksek oranda göz tembelliği ve göz numarası. Kızımızın ayakları. Hatta bulduğumuz köpeği bile iyileştirene kadar çooook uğraşmıştık. Bir yandan da ailemizi tamamlayacak olan kızımız geliyordu  dünyamıza.

Doğurana kadar geçen sürede kendimizi karşı karşıya olduğumuz tedaviyi araştırmaya, doktor aramaya, aynı üzüntüyü paylaşmış anne babalarla konuşmaya adadık. Göz yaşlarımı dindirmiştim artık. Her tanıştığım kişi, hastane de gördüğüm her pevli çocuk, deniyimli doktorlar, aile, arkadaşlar, kendim bununla çok güzel baş edebileceğimiz inancını verdi bana.

Artık tek bir dileğim vardı.  Vajinal doğumla sağlıklı bir bebek doğurmak. Kendimi hazırlıklara adadım. Nefes çalışmaları, yoga, meditasyon ve en önemlisi doğumum ne gerektiriyorsa onu kabul etmeye ve açık olmaya. Yanımdakilere güvenmeye. Ben de, doğumumda birlikte olacağımız ekip de bir tek şeye odaklanmıştık.  Ekin bebek ne şekilde dünyaya gelmek istiyorsa bizim ona hazırlıklı olmamıza.