Sonbahar geldi; Emre'yle başladık mevsimi gözlemlemeye. Bol bol ormana gidip doğadaki değişimleri, ağaçların nasıl da yapraksız kaldığını konuştuk, kimisinin iğnelerinin hala üstünde olduğunu gördük, geri kalanında yerlerde uçuşunu seyrettik, değişen renklerin güzelliğinden bahsettik. Toplanmış kuru yaprakların üzerinde zıplayarak çıkardıkları seslerle eğlendik. Rengarenk yaprakları topladık.
Kimisini boyadık. Bazısıyla da yandaki resmi yaptık. Emre için sonbahar demek ağaçların yaprak dökmesi, havanın soğuması, bulutların artması ve yağmurun yağması demek artık.
Her sabah pencereden bakıp hava değişimini takip ediyoruz. Nasıl da bulutların çoğaldığını, kimi zaman sisten gözgözü görmediğini, bir anda güneşin parladığını fark ediyoruz. Hava durumu günlük bir sohbete dönüştü. Yağmurla birlikte çizmeler ayağa geçirildi ve birikmiş sularda eğlence başladı.
Ardından bulutlu ve güneşli bir gökyüzü yaptık pamuklardan. Gökyüzünde ne olabilir onları konustuk ve tek tek yapıştırdık. Pamukları yapıştırmaktan çok zevk aldık. Pamukları yalnızca bulut yapmak için değil aynı zamanda bitki yetiştirmek için de kullanabileceğimizi düşündük ve fasulyeden ilk bitkimizi yetiştirdik. Her gün pamuklar kurumuş mu diye kontrol edip suladık. Yeşermeye başladığını görünce çok sevindik.
Bu hafta en çok hangi mevsimi sevdiğini konuşmaya devam ediyoruz. Bundan sonra ne olacağını, kıyafetlerimizin nasıl da kalınlaşacağını, havanın erken kararmasını....
Ve öğretmenimiz Tamarisk'den güzel bir mevsim şarkısı önerisi
https://www.youtube.com/watch?v=ECLz8l_KKM0#t=16
Sonra; en basit, en sağlıklı, en lezzetli belki ekonomik değil ama arada bir çocuklar için fazla yese de zararı olmadığını bildiğin bir atıştırma. Yanında kakaolu süt ile birlikte. Yeme de ağacına as.
